19.7.2013 tarihli Sinop Park
Forumu, saat 21:30 dolaylarında Uğur Mumcu Meydanında toplanıp Barış
Manço parkına alkış ve sloganlarla yürümüştür. Forum saat Saat 22:10’da
balamış, 150 civarında katılımcı ile gerçekleştirilmiştir.
Forumda ilk olarak, bir önceki forumda alınan kararlar ile ilgili gelişmler aktarılmıştır:
Serbest Kürsü konuşmalarının ardından, 21 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilecek anma törenine dair bilgilendirme yapıldı ve katılım çağrısı yapıldı.
Konuşmaların ardından yapılan oylamalarla ‘forumlardan birisinin Gerze-Yaykıl köyündeki direniş çadırlarında yapılması için çalışmaların başlatılması’ yönünde karar alınırken; “köylerde Gezi Parkı süreci ile ilgili bilgilendirme çalışmasının yapılması’ yönünde uzlaşı sağlanamadı.
Gezi parkı sürecine dair
Forumda ilk olarak, bir önceki forumda alınan kararlar ile ilgili gelişmler aktarılmıştır:
- Bisiklet eylemliği adına etkinliklerin yapılabilceği ve fakat 22 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilecek olan Öner-Soner-Güneş etkinliğine bir bisiklet eylemi yetiştiremeyeceği belirtilmiştir. Foruma bisikletle katılım için çağrı yapılmıştır. Ulusal katılımın sağlanabileceği bir bisiklet eylemi için araştırmaların sürdürüleceği bildirilmiştir.
- Oner-Soner-Güneş arkadaşların isimlerinin bir yürüyüş yoluna veirlmesi için Belediye Başkanlığına bir dilekçe verilmiş, talep olumlu karşılanmıştır.
- Koordinasyon kurulu oluşturulmuştur.
- 22 Temmuz Pazar günü yapılacak anmanın duyurusu için Pazar yerinde gerçekleştirilecek bildiri dağıtımına katılımın az olduğu (3 kişi) ve forumun bu konuda özeleştiri yapmasının zorunlu olduğu aktarılmıştır. Ayrıca, dağıtım esnasında sivil polislerin kayıt aldığı forumun bilgisine sunulmuştur.
- Konuşmacı: Herkesin sorumluluk alması ve sözde kalmayıp eylemsellik açısındanda aktif davranması gerektiğine değindikten sonra kadın istismarı ve tecavüzlerine değindi. Okuduğu kadın haklarına dair bir şiirin ardından konu ile ilgili istatistikler ve haberler aktararak mücadele çağrısında bulundu.
- Konuşmacı: 31 Mayıs’tan bu yana direnişe destek olduğunu ve foruma ilk defa katıldığını belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: “Gezi Parkı’nın nedenleri ve sonuçları üzerine düşünmek zorundayız. Bir mağdurdan bir diktatör yaratan rejimi sorgulamalıyız. 20 yıldır adaletin içerisindeyim, bütün sorunlarını yaşıyorum. Sadece yargıda değil, eğtimde sağlıkta büyük delikler açıldı. Türkiye karanlığa sürüklenmiştir. Gezi direnişiyle biz başka bir dünya istiyoruz dedik. Başka bir Türkiye’yi biz kuracağız. Zorundayız, başka çaremiz yok. Bu iktidarın yalanları hergün devam ediyor. Türkiye olarak biz ne yapıyoruz. Kadına şiddetten başladı… İktidar hukuk dinlemiyor; Ergenekonda, balyozda, kadına şiddette hukuku dinlemiyor…. Çok kısa bir süre sonra yerel seçimler var. Seçim baarjı kaldırılmalıdır. Demokraside seçim barajı olmaz. Ben hiçbir zaman mecliste temsil edilmedim. Bu süree katılanlara minnetarım. Bu rejime, kapitalist sisteme karşı birleşmeliyiz."
- Konuşmacı: Bir önceki konuşmacıya teşekkür ettikten sonra, hükümetin yönlendirdiği medyayı takip edenlerin gelişmelerden habersiz olduğuna değindi ve hükümetin sağlık politikalarından örnekler vererek sağlığın (hükümetin iddialarının aksine) nasıl paralı hale geldiğini anlattı.
- Konuşmacı: Katılımından dolayı 2.Konuşmacıya teşekkür ettikten sonra sözlerine şöyle devam etti: “ Karşımızda radikal bir grup var; radikal bir grup olarak karşılarında durmalıyız. Örgütlenme lafından korkmamalıyız, zaten hayatımızın bir parçası oldu….TRT Haber’in, 2010 yılında bir PKK gmsterisinde gerçekleştirilen bayrak yakma eyleminin Gezi direnişi esnasında gerçekleştirilmiş gibi aktardığı bir haberi var ve buna inanan insanlar var. Herkesi, gerekirse tek tek bilgilendirmeliyiz. …Seçim barajıyla ilgili herkes lütfen araştırma yapsın, birbirini bilgilendirsin. Seçimlerde küçük şehirler ve ilçelerde aktif/etkin bir biçimde mücadele edilebilir; bizi ifade eden partilerde toplanmalıyız. Sosyalist bi belediye istiyorum"
- Konuşmacı: “Söz almaktan çekinmemeliyiz. Bu mücadelede henüz başlardayız; her türlü görüşümüzü paylaşmak oldukça önemli. Sorunlarımızı paylaşıp, çözümleri için kafa yormalıyız. Bizden çok daha önce benzer süreçlere başlayan Latin Amerika’da bugün bir köy ulusal para birimini reddetti ve kendi yerek birimlerini kullanmaya başladı ve açlık sorunlarının üzerinden gelmeye çalışıyorlar. Orta ve uzun vadede bizler de sorunalrımızı aşacak çözümleri beraber bulacağız.
- Konuşmacı (çocuk): “Ben nükleer santral istemiyorum; kimse benim geleceğimi elimden alamaz.”
- Konuşmacı: “Hemen hepimiz örgütlenmek istiyoruz; hükümetin haksızlıklarına hukuksuzluklarına karşı örgütlenmeliyiz. Hükümete karşı imza toplayalım; gerekli yerlerle iletişime geçelim.
- Konuşmacı: “Atanamayan bir öğretmenim. Olayi bir diktatörün belli odaklarca bu ülkenin başına getirilmesi ile başladı ve Büyük Ortadoğu Projesi ile ulus-devlet olayını bitirmeye çalışıyorlar. %51’in karşısında Kemalizm’de buluşmalıyız. Karşımızdaki emparyalizmin uşağı olan bir diktatördür” dedikten sonra ilaç-reçete-eczane sisteminin işleyişinin arkasındaki rant oyunlarını örneklendirdi. İlaç fark ödemelerinin sosyal devletle, halkı düşünmekle alakası olmayan sistemin ürünü olduğunu vurguladı.
- Konuşmacı: “Faşist/Oligarşik demokrasiler, diktatörlüklerin demokrasisidir. Katilleri yargılamayanların yargılanması için imza toplanmasını öneriyorum” dedikten sonra Gezi İsyanına dair tespitlerini aktarsı: “Neolibneral ideoloji 40 yıldır filin hortumunu yılan diye yutturdu. Kamu alanları sermaye babalarına satıldı. İnsanlar deprem acısı yaşarken, Tahkim Yasasını bir gece de geçiriverdiler; sesimizi çıkarmadık… Gezi Parkındaki insanlar başka bir hayat yaşamanın mümkün olduğunu gösterdi.
- Konuşmacı: “Dayanışmayı ve örgütlenmeyi yaşamımızın her alanına yansıtmalıyız. Öğretmenler, doktorlar hakları için yürüyorlarsa, onlar için yürümeliyiz. Ezilenlerin yanında olmalıyız. Sinop forumunun “seçim barajı kaldırılsın” imza kampanyası başlatmasını öneriyorum.”
- Konuşmacı: Forumlar devam ettikçe halk komitelerini dayanışma içerisinde oluşturacağız. İnsan olmayı özledik, insanlığı özledik.
- Konuşmacı: “Vatan için gittiğimiz askerlikte, bize küfürler edildi” dedikten sonra Kemalizm’de bulşma fikrini eleştirdi ve “insan olma” paydasında buluşmayı önerdi. Taşeron işçiliğin sorunlarına değindikten sonra, forum alanında konu ile ilgili pankart açma çağrısında bulundu.
- Konuşmacı: “Hep mücadele ettik ama başarılı olamadık çünkü hoşgörülü olamadık, kinle yaklaştık. Artık ‘sen Kemalistsin - sen solcusun” söylemlerini bırakalım. Genç arkadaşlarımız konuşsun istiyorum... Polisin copuna, gazına karşı Gezi’de iki farklı bayrak direndiler. Gezi direnişini başlatan, Türkiye’yi ayağa kaldıran gençlerdeki insan sevgisiydi; Kemalist-solcu-sağcı ayrımı değildi”
- Konuşmacı: Hepimizi buraya getiren ‘iktidar’ hoşnutsuzluğudur. Fakat hepimizin gündelik hayatında da iktidar olgusu var; kazananı olmayan bir oyun biliyor musunuz? Maalesef herşey kazanmak üzerine, iktidar olmak üzerine kurulu. Bu yüzden konuşmalarımızai kullandığımız sözcüklere dikkat edelim.
- Konuşmacı: “Kafkas Baharı Nato’nun Gürcistanı kışkırtmasıdır… Asıl sorun aynı bayrak altında yaşayan insanların ezilmesidir; sorun sınıfsaldır. Yaşasın işçi sınıfı, yaşasın halkların kardeşliği”
- Konuşmacı: “Gezi’de direnirken bozkurt işaretiyle barış işaretini bir arada gördüm. Biz bir olmayı öğrendik. CHP-MHP birleşmesi var gündemde. Bu şekilde birleşerek sandıkta iktidarı devirebiliriz. Bölünmek yerinde birleşmek en mantıklısı...AKP yaptığı her iyilikte ‘hükümet’ yaptıi köütüklte ise ‘devlet’ yaptı diyor...Cuma namazında Hoca, ‘hırsız sadece bir eve girip birşeyler çalmak değildir’ diyordu; aklıma hükümet geldi....Paylaşmak adına, Yeryüzü Sofralarını kuralım"
- Konuşmacı: Birleşerek insanları bilgilendirmek adına Gerze-Yaykıl’da yeryüzü sofrası kurulması önerisinde buluduktan sonra sözlerine şöyle devam etti: “Biziayrıştıran milliyetçilikti; bizi birleştiren gezi mücadelesi ve sokaklar oldu. Sonuca sadece sokakta gidebiliriz. Sahte demoktrasiyi reddedelim.
- Konuşmacı: “Bir yerlere üye olmaktan, örgütlenmekten korkmayalım. Artık hepimiz Sinop Park Forumumunun üyesiyiz. Birleşme meselesi kişiyle değil ideoloji ile ilişkili. Taş atana gül atmayalım”
- Konuşmacı: Hükümet istifa imza kampanyasının açılmasını önerdi.
- Konuşmacı: forumlara katılımın az olmasını eleştirerek, kırsal kesimde Gezi parkı sürecine dair bilgilendirme çalışmalarının yapılası önerisinde bulundu.
- Konuşmacı: “Bu dördüncü forumumuz. Biz 40-50-60 yaşlarındakiler kendimizi sorgulamayı öğrendik. Yetiştirme sürecinde çocuklarımı korumak adına yanlışlıklar yaptığımızı görüyorum” dedikten sonra, bir sonra ki forumda 40’lı ve üstü yaşlardaki insanların söz alarak özeleştiri yapmaları çağrısında bulundu
Serbest Kürsü konuşmalarının ardından, 21 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilecek anma törenine dair bilgilendirme yapıldı ve katılım çağrısı yapıldı.
Konuşmaların ardından yapılan oylamalarla ‘forumlardan birisinin Gerze-Yaykıl köyündeki direniş çadırlarında yapılması için çalışmaların başlatılması’ yönünde karar alınırken; “köylerde Gezi Parkı süreci ile ilgili bilgilendirme çalışmasının yapılması’ yönünde uzlaşı sağlanamadı.
Gezi parkı sürecine dair
0 yorum:
Yorum Gönder